Olgun ÖzdemirHerkes bu filmin amacını çok iyi biliyordu ve bu durum çekimlerde bile kendini hissettiriyordu. Adem Yılmaz'ın oynadığı karakterin bir pasaport arama sahnesi vardı, sahne çekimi bittiğinde setteki herkes ağlıyordu. Bu duyguların seyirci tarafından etki göstereceğini ve karşılık bulacağını düşünüyorum.' 'Mor Ufuklar' Suriyelilerin dramı bu filmde Suriye'deki iç savaştan kaçanların yaşadıkları ve verdikleri mücadele 'Mor Ufuklar' filmi ile beyaz perdeye taşındı. AW: Bir askere yazilan mektup gece saat 21.30 sehit düsen Jandarma Komando Onbasi Zekeriya Gülyaman`in yazdigi ve cebinden cikan siir. Olur ya bir catismada ölürsem Arkamdan yas tutmayin Birakin, topragimda rahat icinde yatayim Bedenimden komandomu cikarmayin Onlar benim gururumdur Botlarimi cikarmayin onlar nice yollar asacak Sehit olursam sirat köprüsünden gececek Elimden tüfegimi almayin O benim namusumdur Ölünce mezarima sembol olacak Yara`min kanini silmeyin Ahirette hesabi sorulacak Gögsümden kör kursunu cikarmayin O benim madalyam olacak. AW: Bir askere yazilan mektup Eigentlich mag diese Art von Lyrik bzw. Geschichten nicht, cok hüzünlü oluyor. Aber dieses Gedicht bzw. Kaside empfinde ich als sehr schön, schon von der Wortwahl: ünlü üstad Mehmet Akif Ersoy`dan Çanakkale Şehidlerine Şu Boğaz Harbi nedir? Menina. • Wertvolle Kontakte Vernetzen Sie sich mit über 11 Mio. • Mehr Präsenz Werden Sie Teil des größten beruflichen Netzwerks in D-A-CH. Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, - Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya, Ne hayasızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi! Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer. Yedi iklimi cihanın duruyor karşında, Osrtralya'yla beraber bakıyorsun; Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk. Sade bir hadise var ortada: Vahşetler denk. ![]() ![]() Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela. Hani tauna da zuldür bu rezil istila. Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil, Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrarı! Hayasızcasına, Maske yırtılmasa halâ bize affetti o yüz. Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz. Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbab, Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab. Öteden saikalar parçalıyor afakı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer. Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak. Mor Ufuklar Ekşi![]() Saçıyor zırha bürünmüş de o namerd eller, Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız tayyare. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler. Kahraman o orduyu seyret ki, bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, haşa, edecek kahrına ram? Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam. Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer; Bu göğüslerse Huda'nın ebedi serhaddi; 'O benim sun'-i bediim, onu çiğnetme' dedi. Asım'ın nesli. Nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar. O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
0 Comments
Leave a Reply. |
AuthorWrite something about yourself. No need to be fancy, just an overview. Archives
April 2019
Categories |